Adnan FARUK (İstanbul, 2021)
Bir yazar, yazar olur mu yazı yazınca?
Peki bir şair, şair midir şiire kelime dizince?
Bu soruların doğru cevabı nedir bilemiyorum ama sanırım ki öyle. Çünkü yazarlık/şairlik bir varış noktası değil ki bazı gereklilikler yerine gelince bu unvanı o kişiye verelim. Bunun bir sınavı da yok geçer not alan herkes yazar/şair olsun.
Ancak iyi veya kötü yazar ayrımı yapabilirsiniz. Yine aynı şekilde kalbe dokunan yahut laf salatası yapan bir şair diye de sınıflandırma yapmak mümkündür. Fakat en nihayetinde eli kalem tutup düşüncelerini kâğıda sığındıran herkes yazar/şair sınıfına girmeye hak kazanır. Bazılarına göre bunun için asıl kıstas tanınmış, kabul görmüş olmaktır ve ilk bakışta bu fikir makul görünebilir ama yeterli bir ölçüt değildir bana göre. Çünkü o zaman bir sanat icra etmenin anlamı kalmaz. Ortaya sanat eseri çıkarmak için ne tanınmış bir sanatçı olmaya ne de o eserin bir sanat eseri sayılabilmesi için herkes tarafından kabul görülmesine ihtiyaç var.

Sanat dediğimiz şey bir telkin aracıdır. İçimizde devinen ancak dilimizin güç yetiremediği duygu ve düşünceleri aktarma vasıtasıdır. İleti gönderildikten sonra yerine ulaşıp ulaşmadığı, karşılık bulup bulmadığı ikinci aşamada yer alır. Elbette bu da önem arz eden bir konudur. Nitekim yaptığı yemeklerin beğenilmesini isteyen eli öpülesi annelerimiz gibi bir sanatkâr da eserinin ilgi görmesini bekler doğal olarak fakat bu ilginin görülmemiş olması bu eseri sanat eseri olmaktan da çıkarmaz. Neticede o, bir sanat eseridir. Beğenilse de beğenilmese de.

Örneğin kaleme aldığım bu yazı, edebiyat literatüründe deneme türüne girer ve edebiyat, güzel sanatlar içerisinde bir sanat dalı olduğundan her ne kadar henüz kitleler tarafından bilinen, şapka çıkartılan bir yazar/şair olmasam da bir sanat eseridir. Beğenilmeyebilir veya övgüler yağdırılabilir. Ancak bu hususlar öznel yargılardır ve şahıs bazında eserin kalitesini belirler.

Hülasa olarak yazar/şair yani bir sanatkâr olmak varılan bir nokta değil sonu olmayan bir süreçtir. Mükemmeli yakalama yolunda ömür boyu ilerlenen ancak o mükemmele hiç varılmayan bir yolculuktur. Varoluş bilincini yakalamamızı sağlayan bir rehberdir. Demem o ki, birileri size kalkıp da ‘sen henüz yazar değilsin’, ‘ressamlık bir anda olacak iş değildir’, ‘birkaç kere kalem, fırça sallamakla sanatçı olunmaz’ diyenlere lütfen aldırmayın. Şu an yeteri kadar iyi bir sanat ortaya koyamıyor olabilirsiniz. Fakat sanatınız elinizde hayat buluyorsa, onu icra edebiliyorsanız siz de bir sanatkârsınız, yazarsınız, şairsiniz, ressamsınız… Yeter ki sanatınızı sergilemeye yarayan aracınız her ne ise -kalem, fırça, enstrüman, çekiç vs.- onu bırakmayın ve ona sımsıkı sarılın. İyi ve güzele ancak sanatla ulaşabiliriz çünkü.
Her zaman sanatla ve sanatta kalmanız dileğiyle…
Tebrik ediyorum sayfanız ve yazılarınız çok renkli bir havaya bürüyor insanı…
BeğenLiked by 2 people
Yazar, gayet güzel ifede etmiş. bu yazıya eklenebilecek birşey bırakmamış. Eline kalemine sağlık kardeşim. Güzel bir edebiyat sayfası olacağından eminim. Yazılarının devamını bekliyoruz. Beyaz Mürekkep ailesine başarılar.
BeğenLiked by 1 kişi