5 Vakit İstikrar / deneme

Tunahan GÜDER (SİVAS, 2021)

Bir işi tek seferde uzun bir süre yapmak mı yoksa az ama uzun vadeli ve istikrarlı yapmak mıdır önemli ve yararlı olan?

Bu konuya bu sefer ön yargılı olduğumuz bir noktadan, o noktanın en büyük temsilcisinden yani Peygamber efendimiz ’in (sav) sözlerinden başlamak istiyorum. “Allah katında amellerin en sevimlisi hangisidir?” diye sorulduğunda Peygamber efendimiz “Az da olsa devamlı olandır” diye buyurmuşlardır.

Namazın kendisine baktığımızda da aslında bunu görürüz. Nitekim namaz 5 vakit olup günde toplam 40 rekattır. Fakat biz bu 40 rekât namazı bir anda kılmayız. Her vakitte farklı sayılarda olmak üzere icra ederiz. Dolayısıyla sadece bir dinin gereği olarak gördüğümüz namaz aslında hayatımızı düzenleme konusunda, ona çeki düzen vermemiz hususunda da bize yol göstermiş olur. Günümüzü 5’e bölerek işlerimizi planlamamızı öğretir. Ve bir anda bütün işi yapmayı değil az ama devamlı olacak şekilde yapmamızı ifade eder. Bu bağlamda oruç gibi diğer ibadetlerde de buna benzer çıkarımlarda bulunmak mümkündür.

Yapılan çıkarımlardan sonra aklımıza gelen ilk soru şu oluyor: İslamiyet’in sadece camide olması gerektiği düşüncesi haklı bir düşünce midir yoksa bir sanıdan hatta bir sanrıdan mı ibarettir? Cahit Zarifoğlu’nun Mavera dergisinde okuyucularla kısmında genç bir şaire yazdığı şu satırlarla denememi bitirmek istiyorum: “İnançlarımız devletten kırlara, sokaklardan fezaya kadar her şeyi içine alıyor, anlamlandırmıyor mu? O halde dini olacak diye neden mutlaka bazı ibadet terimleri üzerinde kenetlenip duruyor ve şiirin dünyasını daraltıyoruz? Önemli olan sadece o terimler değildir. Gücümüzü sadece onlardan almak yerine onların mahiyetindeki sırrı duymaya çalışalım.”

Tefekkür ve teslimiyetle kalmanız dileğiyle…