Sanrılar Üzerine /deneme

Tunahan GÜDER(Sivas, 2022)

Kelimeler… Varlığıyla uçsuz bucaksız bir hayal gücünün kapılarını aralayan, düşünce dünyamızın sınırlarını genişleten dahası hayatımızın kâşifliğini yaparken bize yoldaşlık eden en önemli dostlarımızdan biridir.

Kelimenin yokluğunun getirdiği sonuçları, George Orwell’ın 1984’ünde istikrarlı bir şekilde dilin kelimelerinin azaltılmasıyla o toplumun insanlarında görürüz. 1984’ü okumayanlar nasıl yani diyebilirler. Bunun nasılını anlayabilmek için etrafımıza bakmamız, günümüz insanının düşünebildiği sınırları gözlemlememiz ve bir de konuşabilme yetilerinin nasıl köreldiğini, acı bir şekilde, müşahede etmemiz yeterlidir. Tabii unutmadan söyleyeyim. Bunları gözlemlerken hiçbir şey hakkında kendi fikrine sahip olamayıp sırf popüler diye onu savunan günümüz sofistlerine dikkat etmek gerekir zira antik dönemdeki atalarından farklı bir şey yapmayan, tarihin tekerrür etme hadisesinin birer tezahürüdür onlar.

Kelimelerin gücü böyle olunca haliyle dağarcığınıza eklenen her yeni kelimenin de hayatı anlamaya dair önemli katkıları oluyor. Örneğin son zamanlarda öğrendiğim kelimelerden birisi “sanrı” kelimesidir. Sanrı kelimesinin anlamı TDK’de şu şekilde geçer: Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması. Aynı zamanda psikolojik bir rahatsızlığı da ifade eden bir kelimedir. Bu kelime, doğru olmadığını gösteren kanıtlar olmasına rağmen değişmeyen inançları da ifade eder. Bu bağlamda sanrı kelimesinin şu an yaşadığımız hayatı ifade edebilen çok güçlü bir kelime olduğunu düşünüyorum. Nitekim hepimiz birtakım sanrılar içerisinde hayatımızı idame ettiriyoruz. Örneğin kimimiz öğretmenliğin sanrısı içerisinde kimimiz arkadaşlığın kimimiz ebeveynliğin sanrısı içerisinde ve çoğumuzda insanlığın…

Tefekkür ve teslimiyet içinde kalmanız dileğiyle…