Amber Çiçeğinin Feryadı / şiir

Adnan FARUK (Kayseri, 2023)

Uykumuzun en tatlı anında
Öngörülemez bir bilmece.
Betondan bir celladın koynunda
Her yarım metrede olası bir ölüm durağı.
Bilmezdik her gece bir tabutta yattığımızı.
Ve
Duvarların aşkı ölümcülmüş
Koşarken sarılır demir pençeleriyle.
Bir buzhane gibi soğuktur bu kör gece.
Korkumuzu çekiyoruz bir yorgan gibi üstümüze.
Yerin altından kaynayan bir gümbürtüyle
Kan kokulu feryatlar karışıyor zikrimize.
Dakikaları asra çeviren bir zaman çıkmazı bu.
Şükür ki,
Her gün yığınlardan yeni canlar yeşeriyor
Volkan küllerinden doğan bir amber çiçeği gibi.
Bir zaman sonra dinse bile bu felaketin sesi,
Hiç geçmeyecek içimizdeki bu gönül zelzelesi.
Ümit hep var, nefesi her daim alıyoruz,
Hala devam ediyor hayat.
Fakat
Ana-babanın acısı kabuk bağlamaz,
Evlatsa tuzlu bir yara.
Bağışlarla avutulabilir mi yüreği korlu bir ana?
Her tarafta ayaklı enkazlar dururken
Bilmiyorum,
Kurtulabilir miyim bu onulmaz muharebeden?
Sıkışıp kaldım hayallerimin enkazında.
Olur da, sağ çıkarsam eğer
Bundan böyle gökyüzüne saklayacağım
Yüreğimdeki her bir umut kırıntısını.
Elimde kalemim, kalemde kelimelerim...
İşte, haykırıyorum mısralarımdan:
"Sesimi duyan var mı?"