Kalemdeki Kudret / şiir

(Şairin sesinden)

Adnan FARUK (Kıbrıs, 2022)

Kınından çıktı kalem
Kalbimizin atlası olan kağıda doğru
Zulmetin nihayetine
Bembeyaz bir nokta koymak için
B'nin bereketiyle bir noktadan çoğalıp
Gönlümüzün sönmüş kandilini yakmak için
Bidayetin B'siyle yarıldı ikiye.

Kalem kınından bir çıktı ki,
Ellerini titretti yüce şairlerin
Yırtıldıverdi kağıtlar kudretinden.
Şimdi biz miyiz bu asil savaşın nöbetçileri
Kalemin tok sesli çağrısıyla gelen.

Kalem!
Yüce kalem!
Gönlümüzün duygu toprağında köklenen
İçindeki binbir gizle
Gözümüzde ve dilimizde kilitlenen
Her bir kelimeyi
Haykırarak yazan bir koca çınardır kalem.
Gölgesinde dinlenir öykülerimiz.
Dallarında öter şiirlerimiz.
Ve gerçek bir şair bu çınarın bekçisidir.
Ruhunu öldürdüğü elleriyle dalına kasteden
Sevgi orucunda kurumuş ağızlarıyla
Kendi köklerine söven bir güruha karşı.
Köksüzlük buhranında dimağları bunaltıp
Kulakları kör, gözleri sağır eden bir çağın
Umutsuz müsveddeleridir onlar.

Kalem!
Ah, kalem!
Sevdamı yüklenmiş vefalı bir sır kâtibi.
Nedir sendeki bu dirilik, bu esrar?
Bütün duygularımız senin mürekkebinden akar
Hakikat membağından çağlayan
Her damlasının bizi bizden alıp
Yine bize götürdüğü bir nehirde akar gibi.
Göz görse, kulak duysa bile
Akıl mizanı tartamaz bu kalemi.
Yalnız gönül süzgecinden geçer kalemin mürekkebi.
Dipsiz kuyularımızda yankılanan her bir duygumuzu
Çeker çıkarır en kuytu yerlerinden
Ve akıtır kağıtlarımıza
Hüzün kokulu bir gözyaşı gibi.

Ve
Sen!
Bu kalemi tutan adem!
Tut ve ona sarıl sıkıca.
Bizi ancak bu çınar çıkarır
Mekanik bir ölümden esaslı bir yaşama.
Çünkü o hepimizden daha canlı,
Hepimizden daha diridir.
Biz ölürüz, bu çınar kalır.
Biz çürürüz, bu kalem yazar.
Biz, yok oluruz acb'üz zenebe kadar.
Kalemse kıyamete kadar dikilir
Ve her şeyi yazar.
Tüm açıklığıyla.
Tüm çıplaklığıyla.

(4.11.22, Lefke/Kıbrıs)